Şanlıurfa’da yaşanan trajik olay, bir çocuğun hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Çocuk, serinlemek amacıyla girdiği sulama kanalında akıntıya kapıldı. Olay, bölge halkını derinden üzüntüye boğdu. Bu tür olayların yaşanmaması için bölgedeki su kaynakları ve havuzlar konusunda gerekli tedbirlerin alınması gerektiği bir kez daha gündeme geldi.
Şanlıurfa’nın kırsal bir mahallesinde yaşayan 10 yaşındaki Mehmet, yaz sıcaklarını değerlendirmek için arkadaşlarıyla beraber sulama kanalına girmeye karar verdi. İlk başta eğlenip suyun tadını çıkaran çocuk, bir süre sonra akıntının ne kadar güçlü olduğunu fark etmedi. Kanalın dengesiz akışına kapılan Mehmet, arkadaşlarının gözleri önünde suya batıp kayboldu. Olayı gören arkadaşları hemen büyüklerine haber verdi. Aileler ve mahalle sakinleri, kısa sürede olay yerine toplandı. Ancak çocuk, suda kaybolduğu için kurtarma çalışmaları başlamadan önce acı haber geldi.
Olayın hemen ardından, çevredeki vatandaşlar ve yetkililer, Mehmet’i kurtarmak için seferber oldu. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’na bağlı ekipler, hızla sulama kanalına intikal etti. Ekipler, cankurtaran botları ve dalgıçlar ile suya dalarak Mehmet’i aramak için çalışmalarını başlattı. Çocuk, yaklaşık 30 dakika süren arama operasyonunun ardından suyun dibinde bulundu. Ne yazık ki, Mehmet’in cansız bedeni çıkarıldığında yaşamını yitirdiği tespit edildi.
Bu üzücü durum, kanal çevresindeki güvenlik önlemlerinin artırılması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Yerel yetkililer, sulama kanallarının etrafına uyarıcı tabelalar yerleştirileceğini ve çocukların böyle tehlikeli alanlara girmemeleri için eğitimlerin artırılacağını duyurdu. Lüleburgaz’da geçtiğimiz yıl yaşanan farklı bir olayda olduğu gibi, çocukların suya yakın yerlerde daha dikkatli olmaları ve ailelerin bu konuda bilinçlendirilmesi büyük önem arz etmekte. Olayın ardından aile, büyük bir acı içerisinde yerel yönetim tarafından desteklenmeye başlandı.
Şanlıurfa’daki bu acı olay, herkesin aklında bir soru işareti bıraktı: “Su kaynaklarının etrafında nasıl daha güvenli bir çevre oluşturulabilir?” Önümüzdeki günlerde, yerel yönetimlerin bu tür bölgelere önleyici tedbirler almaları ve buna ek olarak ayrıca çocuklara yönelik eğitimler vermeleri bekleniyor. Su güvenliği ve çocuk güvenliği konularına, ailelerin ve eğitim kurumlarının daha fazla dikkat etmesi gerektiği vurgusu yeniden gündeme geldi.
Olayın ardından sosyal medyada da birçok paylaşım yapıldı. Vatandaşlar, özellikle yaz aylarında sulama kanallarının etrafındaki güvenlik önlemlerinin artırılmasını talep etti. Akıntıya kapılan çocukların hikayeleri üzerine düşünülmesi gereken daha fazla şey var. Yaşanan bu olay, toplum olarak su kaynaklarının güvenliği ve çocukların korunması konusundaki sorumluluğumuzu hatırlatıyor. Çocuklarımızı koruyabilmek için daha fazla önlem alarak, onların güvende kalmalarını sağlamalıyız.
Şanlıurfa'da yaşanan bu üzücü olay sonucunda, toplum olarak kenetlenmeli ve bu gibi kazaların bir daha yaşanmaması için gereken önlemleri almalıyız. Eğitimler, bilgilendirmeler ve farkındalık kampanyaları ile sulama kanalları gibi tehlikeli alanların nasıl daha güvenli hale getirileceği konusunda çalışmalar yapmalıyız. Bu tür trajedilerin tekrar yaşanmaması için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi büyük bir gereklilik. Yaşanan acı kayıpların, gelecekte daha bilinçli bir toplum oluşturmamıza vesile olmasını umuyoruz. Ayrıca, gerektiğinde yetkililerin hızlı bir şekilde müdahale etmeleri için hazırlıklı olmaları ve tüm imkânları seferber etmeleri elzemdir. Çocuklarımızın güvenliği, hepimizin ortak sorumluluğudur.