Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin geçmişi ve ulusal kimliği açısından son derece önem taşıyan Çanakkale Savaşları’nın anlamını yeniden gündeme getirdi. “Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz” diyerek, bu önemli tarihsel sürecin ülkemizin ruhunu ve varoluş mücadelesini yansıttığını belirtti. Çanakkale, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda milletimizin bağımsızlık iradesinin, vatan sevgisinin ve dayanışma ruhunun somutlaşmış halidir. Özellikle genç nesillere bu değerlerin aktarılması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, bu toprakların tarihsel süreçteki önemine dair değerlendirmelerini paylaştı.
Çanakkale Savaşları, 1915-1916 yılları arasında gerçekleşmiş olup, I. Dünya Savaşı’nın en kritik cephelerinden birini oluşturmuştur. Şu anki Gestaşatepe ve Gelibolu Yarımadası’nda gerçekleştirilen bu savaşlar, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin temel taşlarından birini oluşturur. İtilaf Devletleri’nin hedefi, İstanbul'un kapılarını açarak Osmanlı İmparatorluğu’nu savaş dışı bırakmaktı. Ancak, Türk askerlerinin azmi, fedakarlığı ve mücadele ruhu, bu planların boşa çıkmasına neden oldu. Bu mücadele, mahsup olan insan kaynağının önemi ve destek olmanın ne denli kritik olduğu gerçeğini de ortaya koymuştur.
Erdoğan, konuşmasında Çanakkale’nin yalnızca bir savaş değil, aynı zamanda Türkiye'nin kimliğinin inşasında önemli bir yer tutan bir destan olduğunu vurguladı. “Çanakkale, varoluşumuzun müjdecisi, özgürlüğümüzün simgesidir” diyerek, bu ruhun Türk milleti için neden bu denli kıymetli olduğunu bildirirken, genç nesillerin tarih bilincinin artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Erdoğan’ın vurguladığı bir diğer önemli nokta, gençlerin Çanakkale ile kuracakları bağın güçlendirilmesi gerekliliğidir. “Geçmişini bilmeyen bir millet, geleceğine yön veremez” ifadesiyle, genç nesillerin sadece Çanakkale Zaferi’ni kutlaması değil, aynı zamanda bu zaferin arkasındaki motivasyon, fedakarlık ve inmeyi anlamaları gerektiğini ifade etti. Çanakkale’nin ruhu, bugün Türkiye’nin diplomatlarından, iş insanlarına, sanatçılara kadar her alanda kendini göstermektedir. Bu nedenle eğitim sistemimizin, tarihi bilincin artırılması adına Çanakkale’yi daha etkin bir şekilde işlemesi önem arz etmektedir.
Özellikle eğitim alanında yapılacak projeler ile Çanakkale’nin tarihi sorumluluklarının gençler tarafından sahiplenilmesi hedefleniyor. İşte bu noktada, milli kimlik bilincinin artırılmasına yönelik çeşitli program ve etkinliklerin düzenlenmesi kaçınılmaz hale geliyor. Ayrıca, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının da bu süreçte aktif rol almalarının desteklenmesiyle birlikte, Çanakkale’nin ruhunu gençler arasında yaşatmak mümkün olacaktır.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Çanakkale anlaşılmadan Türkiye anlaşılmaz" sözü, yalnızca tarihsel bir ifade olmanın ötesine geçmekte ve Türk milletinin gelecekteki yönelimleri açısından da büyük önem arz etmektedir. Tarihi sürecin sahibi olmaktan kaynaklanan sorumluluklar, günümüzde genç nesillere aktarılmalı ve bu mirasın yaşatılması sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki Türkiye’nin güçlenmesi ve ulusal değerlerin korunması, geçmişle kurulan köprüler sayesinde mümkün olacaktır.