Uluslararası alanda yaşanan suçları takip eden Interpol, üzerindeki tozları silkeleyerek 40 yıl önce kayıtlara geçen bir dosyayı yeniden incelemeye aldı. Yıl 1983. Türkiye’de kaybolan ve aradan geçen yıllar boyunca izini kaybettiren "Yaralı Yüz" kod adıyla anılan Nazmi, geçmişin karanlık sırlarını açığa çıkarmak üzere gündeme geldi. Uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen, bu ipucu hala birçok sorunun cevapsız kalmasına neden oluyor ve Nazmi’nin izini sürmek isteyenlerin dikkatini çekiyor. Peki, Kim bu Nazmi ve Interpol'ün onu neden aradığı? İşte, kaybolmuş bir geçmişin izini süren bu çarpıcı hikayenin detayları.
Yaralı Yüz Nazmi, 1980'li yılların başında, o dönemin Türkiye’sinde önemli siyasi gerginliklerin yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı. Nazmi'nin, dönemin karanlık ilişkileri içerisinde yer aldığı ve çeşitli suçlarla bağlantısının olduğuna inanılıyor. Aradan geçen yıllar boyunca, bu kişinin kimliği hala gizemini koruyor. Interpol, Nazmi'nin başına gelenleri aydınlatmak amacıyla yeni ipuçlarını değerlendirmeye başladı, ve arşivlerdeki eski belgeleri yeniden tarayıp mevcut bilgilerle örtüştürmeye çalışıyor. Uzmanların, Nazmi'nin geçmişine dair elde ettiği bilgilere göre, Nazmi’nin yurt dışında yer değiştirmiş olabileceği ihtimali üzerinde durulmakta. Bununla birlikte, tanıkların ifadeleri ve eski suç dosyaları, Nazmi’nin hala izlenebilir olduğuna dair çeşitli ipuçları barındırıyor.
Interpol, yaralı yüz Nazmi’nin peşinde olduğunu duyurmasının ardından, tüm üye devletlerde ortak bir araştırma başlattı. Özellikle Türkiye, Almanya, Fransa ve Yunanistan’ın güvenlik güçleri, bu operasyonu desteklemek için tüm kaynaklarını seferber etti. "Nazmi" kod adının etrafında dönen sorular, yüzlerce polisin daha aktif bir şekilde sahaya inmesini sağladı. Bazı ülkelerde daha önce göz ardı edilen ve kayıp kişiler listesine dahil edilmeyen dosyalar yeniden inceleniyor. Arşivlerde bulunan bazı tanıklıkların ve Nazmi'nin başına gelebilecek olayların ışığında, eski fotoğraflar ve eski toplum bilgileri üzerinden tanıyanlar ile iletişime geçilmeye çalışılıyor. Interpol’ün bu hamlesi, sadece Nazmi için değil, aynı zamanda benzer olayların çözülmesi adına çok önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu operasyon, yıllar öncesinde kaybolan birçok ailenin umutlarını yeniden yeşerterek, geçmişteki trajedilerin yeniden aydınlatılmasına zemin hazırlıyor.
Sonuç olarak, yaralı yüz Nazmi’nin peşindeki bu arayış, sadece bir araç olarak kullanılan uluslararası polis gücünün nasıl etkin bir şekilde işlediğinin bir örneği değil, aynı zamanda kayıpların unutulmadığını ve geçmişte yaşananların peşini bırakmadığının bir kanıtı. Interpol’ün bu zorlu görevi, zamanla unutulmuş olan bir hikayeyi yeniden canlandırıyor ve toplumsal hafıza için de kritik bir önem taşıyor. Hep birlikte merakla bekliyoruz; Nazmi'nin kaybolmuş hikayesi, sonunda gün yüzüne çıkacak mı?